25 Eylül 2010 Cumartesi

sardalye sokağı- john steinbeck


" sardalye sokağının sakinleri bir zamanlar birinin de dediği gibi ' fahişeler, pezevenkler, kumarbazlar ve hergeleler' yani herkestir. aynı kişi bu sokağa başka bir pencereden bakmış olsaydı, sokak sakinleri için 'azizler, melekler, şehitler ve kutsanmış kimseler' diyebilirdi pekala. "

yazar kitabın ikinci cümlesinde sardalye sokağında yaşayanları böyle tanımlıyor. kitap boyunca anlatılanların en güzel açıklaması da kesinlikle bu. dışarıdan bakıldığında ilk sıralanan sıfatları kolaylıkla yakıştıracağınız üzerinde daha fazla düşünmeyeceğiniz kimselerdir sardalye sokağındakiler. hatta belki bu sıfatlara filozofu da ekleyebiliriz. doc' ın da dediği gibi.. bu sokakta yaşayanlar hayatı çok iyi tanırlar ama sizin, bizim gibi yaşamazlar. özgürdürler, paraları yoktur, para kazanma kaygıları da. para lazım olduğunda, canları bir şey istediğinde onu nasıl kazanacaklarını çok iyi bilirler. huzurludurlar, belki de en çok bu yüzden. olabildiğine gerçek bir masal diyarı sardalye sokağı. bu masalın hem olağan hem olağandışı, toplumun görmezden geldiği buna rağmen bir tarafları hep iyi niyetli kalmış kahramanlarını çok seveceksiniz sevgili okurlarım.

yazarın hayatının büyük kısmının geçtiği kaliforniyanın küçük sahil kasabası monterey.. montereyin en sefil sokağı sardalye sokağı..boş arsanın arkasında kurulmuş salaş palas.. palasın sakinleri mack ve dostları.. salaş palasın ve bakkal dükkanın sahibi lee chong.. dora'nın namuslu ve asil kerhanesi ve çalışanları.. herkes tarafından iyilik yapılası adam,batı biyoloji laboratuvarı sahibi ve steinbeck'in de dostu olan başka kitaplarına da konu olmuş önemli kişilik doc.. konserve fabrikasından atılmış eski kazanda yaşayan malloy ailesi.. çılgın fransız ressam henri (yazarın deyimiyle: fransız olmayan, adı da henri olmayan, aslında ressam bile olmayan)..sokağın erkek kedilerinin nereye gittiğini anlamaya çalışan dişi kediler.. kedilerle çay partisi yapan eğlence organizatörü mary talbot.. sokağa taşındığına taşınacağına pişman olan yer sincabı.. sevgili.. kurbağa tarihinde görülmemiş felaketler.. uğursuzluklar, talihsizlikler, salaş palastan yayılan umut dalgaları, kavgalar, telafiler, partiler.. steinbeck'in muhteşem anlatısıyla bir okuma şöleni..

steinbeck bu sokağı olduğu gibi hayal dünyamıza taşıyor.. taşına, toprağına, sincabına, kurbağasına, kedisine, ebegümecilerine, deniz kokusuna, yavru ahtapotlara, deniz hıyarlarına bile dokunmadan..olduğu gibi.. ve siz de o sakinlerden biri oluveriyorsunuz.

bilge şahsiyet doc' a bir kulak verelim: "Bir insanda hayranlık duyduğumuz özellikler, yani iyi niyet, cömertlik, dürüstlük, açık sözlülük, hoşgörü ve duyarlılık gibi şeyler bizim sistemimizde başarısızlığa eşlik eden özellikler. Sertlik, açıkgözlülük, hırs, acımasızlık, bencillik ve kendini beğenmişlik gibi istenmeyen özelliklerse insanı başarıya götüren araçlar. Bizler iyiliğe hayranlık duyuyoruz ama kötülüğün meyvelerini seviyoruz."

itirazı olan?

duydum ki sardalye sokağı sakinleri 'yukarı mahalle' de 'tatlı perşembe' günü tekrar bir araya gelmişler.. görüşmek ve tekrar aralarına karışmak dileğiyle..

esen kalın..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder